GELİŞİM KİTAPLARI

GELİŞİM KİTAPLARI

.

1. Dünyayı Değiştiren Beş Denklem –
Michael Guillen 

Harvard Üniversitesi’nde fizik ve matematik dersleri veren, Amerikan ABC televizyonunda bilim editörü olarak görev yapan Michael Guillen, Dünyayı Değiştiren Beş Denklem’de, günlük hayatımızı kalıcı bir biçimde değiştiren beş denklemin hem matematiğini hem de öyküsünü anlatıyor.

Bu denklemlerin öyküleri bir yandan beş büyük bilim adamının portresini çizerken bir yandan da okuyucuya 17. yüzyıldan günümüze değin bilimin ve bilim-insan ilişkisinin kesintisiz bir tarihsel kaydını sunuyor. Çok soyut gibi görünseler de, etkileri son derece somut olan bu beş denklem, aslında bilimin o meşhur elmadan kötü şöhretli atom bombasına doğru çıktığı yolculuğun beş önemli kilometre taşı…(Tanıtım Bülteninden)

2. Eğitim Üzerine – Immanuel Kant

Yazılışının üzerinden iki asırdan fazla zaman geçtiği halde, içindeki önerilerin güncelliğini koruduğu bir eğitim manifestosu. Tüm ebeveyn ve eğitim camiasının okuması gereken bir klasik kitap olan Eğitim Üzerine’yi tavsiye ediyoruz.

3. Dünya Okulu – Salman Khan

Geleceğin okulları nasıl olacak, eğitim nasıl dönüşecek, öğretmen – öğrenci ilişkisi nasıl yeniden şekillenecek, sınıflarda hangi teknolojik yöntemlerle ders işlenecek? Tüm bu konuların yanı sıra bu kitapta Khan Academy’nin hikayesini de en samimi şekilde kurucusunun kaleminden okuyacaksınız. Khan Academy’nin nasıl teknoloji ve eğitimi bir araya getirerek insan faktörünü ön plana çıkarttığını anlatan “Dünya Okulu”, eğitim reformunun geleceğine ışık tutuyor.

4. Öğretmen – Frank McCourt

Öğretmen kitabında Frank McCourt’un Amerika’ya geldikten sonra öğretmen olması ile birlikte yaşadığı deneyimler anlatılıyor.

Otuz altı yıllık öğretmenlik mesleğinin yaşamına bir yazar olarak nasıl yön verdiğinin anlatıldığı bu bu kitapta McCourt çocukluğunu geçirdiği İrlanda’nın fakir ortamından çıkıp New York kenti devlet okullarında lise öğretmenliğine yükselişini komik bir üslupla, büyük bir içtenlikle ve muhteşem zamanlamalarla okuyucuya sunuyor. Öğretmenlerin mutlaka okumasını tavsiye ediyoruz.

5. Beyaz Zambaklar Ülkesinde – Grigory Petrov

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrilen bir kitap. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.

Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir. Halkların destansı özverisiyle yoksulluktan kurtularak, ekonomik, politik ve kültürel olarak nasıl mükemmel bir ülke yaratılabileceğini gösteren, okurlara dudak ısırtan ölümsüz bir eser.

6. Okul Sıkıntısı – Daniel Pennac

Okul Sıkıntısı, tembel bir öğrenci olan Daniel Pennac’ın kendi deneyimlerinden ve yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı otobiyografik bir roman. Günümüz Fransız edebiyatının en başarılı kalemlerinden biri olan Pennac, okulu, bir öğrencinin, hem de kötü bir öğrencinin bakış açısından ele alarak yeniden yorumluyor; başarısızlığın yarattığı hüsran duygusunun, “anlamamanın acısı”nın kırıklarla dolu karnelerin ve üzgün anne babaların kıskacındaki bu evreni son derece sıcak ve mizah dolu bir yaklaşımla aktarıyor.

Eğitim hayatının öğrenci üzerindeki etkisi, öğrencinin yaşadığı güçlükler, öğretmenlerin öğrencilerin tüm olumsuzluklara rağmen karşılaştıkları güçlüklere çözüm önerileri sunma, bu kitapta cevapları bulunabilecek konulardır.

Eğitim ve okullar konusundaki yaklaşımıyla bilindik tabuları yıkan Okul Sıkıntısı, Fransa’da Renaudot Ödülü’nü kazandı.

7. Çocuklar Neden Başarısız Olur – John Holt

Holt kitabında ‘öğrencilerin sorunlarının giderilmesinin ancak onları anlamakla, onları kendi dünyasında tanımakla mümkün olduğunu’ anlatmaktadır.

John Holt, baştan sona eğitim sorununu kendi deneyimlerinden yola çıkarak herkese tanıdık gelebilecek örneklerle biz öğretmenlere anlatıyor.

8. Başarısızlığın Olmadığı Okul – William Glasser

Başarısızlığın Olmadığı Okul, okullarımızda ilgi, bağıntı ve düşünme gerçeğini oluşturmaya yönelik öneriler sunmaktadır.

Tüm bu öneriler birbirine bağlıdır ve bir bütünü oluşturacaktır. Ayrı ayrı hepsinin kendilerine göre faydaları olabilir, ancak birlikte toplu bir programda, çocuklarımızın ihtiyacı olan okulların inşaası için gerekli temeli sağlayacaklardır.
-Wiliam Glasser- (Tanıtım Bülteninden)

9. Çocuk Eğitimi – Alfred Adler

Çocuk eğitimi ile ilgilenen birçok uzman Alfred Adler’in literatüre kazandırmış olduğu “aşağılık kompleksi”, “üstünlük eğilimi”, “dengeleme” gibi kavramlardan haberdar olmakla beraber birçok öğretmen ve anne-baba Adler’in çocuk eğitimi alanındaki olağanüstü tespit ve tavsiyeleri hakkında yeterli bilgi sahibi değildir. Adler’in kolay anlaşılır bir üslupla hazırlamış olduğu bu eşsiz yapıtı, çocuk eğitimine dair en yetkin görüşlerini bir arada sunuyor.

Çocukta kişiliğin gelişimi, toplumsallık duygusu ve gelişiminde karşılaşılan engeller, aşağılık kompleksinin önlenmesi, çocuk ve aile ilişkisi, çocuğun okuldaki durumu, cinsellik eğitimi ve çocuk eğitiminde yapılan temel hatalar gibi önemli konuları açıklayan ve örneklerle pekiştiren Adler; anne ve babalardan, öğretmenlere çocuklarla ilgilenen herkes için uygun bir eğitimin nasıl olması gerektiğini etkili bir dille anlatıyor.

10. Benim Küçük Dostlarım – Halide Nusret Zorlutuna

Halide Nusret Zorlutuna’nın öğretmenlik yıllarından anılarını anlattığı, öğretmenlere tavsiye ettiğimiz bu kitap aynı zamanda 100 temel eserden biridir.

Kitaptan bir alıntı ‘Her çocuk, bence zevkle okumaya değer meraklı bir kitap; karşısında uzun uzun, hayran hayran düşünülecek bir bilinmeyenler âlemidir. Yirmi bir yıldan beri bu kitapları yaprak yaprak,satır satır okumaya ve anlamaya çalışıyorum.Fakat hâlâ “Çocuk” adlı kitapla anlayamadığım, sökemediğim cümlelere rastladığım olur.

11. Arkadaşlığın Matematiği – Steven Strogatz

Arkadaşlığın Matematiği bir öğretmen ile öğrencisi arasındaki olağan dışı bir bağa dair gerçek bir hikayedir. Onlar için analiz matematikten fazlasıdır, birlikte oynamayı sevdikleri bir oyundur, her şey değişirken sabit kalandır.

Yazar analiz problemlerini zihinde canlandırma ve çözme tutkusu üzerine kurulu sağlam bir arkadaşlığı anlatıyor…

İki adamın birbirlerine ve matematiğin işleyişine duydukları saygı ve hayranlık, somut bir biçimde ele alınıyor.

Matematiğin nasıl popüler hale getirilmesi gerektiğine dair ipuçları barındıran bu kitabı en çok da matematik öğretmenlerine tavsiye ediyoruz.

12. Doğadaki Son Çocuk – Richard Louv

Çocuk ve doğa hareketi şu temel fikirden güç alıyor: Doğadaki çocuk, soyu tehlike altında olan bir türdür ve çocukların sağlığı ile Yeryüzü’nün sağlığı birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.” Richard Louv Çocuklarının doğayla anlamlı bir bağ kurmadan büyüyen bir kuşağa ait olmasını istemeyen anne babaların başucu kitabı olan Doğadaki Son Çocuk, tüm dünyada hızla yayılan doğaya dönüş hareketinin biçimlenmesinde ve yaygınlaşmasında önemli roller üstlenmiş bir kitap.

Richard Louv Doğadaki Son Çocuk’ta çocuklarda ve gençlerde obezite, dikkat bozukluğu, depresyon gibi vakalarda büyük artış yaşanması ile çocukların yaşamında doğanın giderek daha az yer alması arasında bir ilişki olduğunu örneklerle kanıtlarken aynı zamanda içinde bulunduğumuz bu durumu tersine çevirebilecek bir yol haritası sunuyor.

13. Acımak – Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit’in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.

Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor. 

Acı ve sefaletle dolu ortamdan tesadüfle sadece kızı Zehra’yı kurtarabiliyor. Acımak; aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders verir gibi gözler önüne seriyor.

14. Öğretmenler İçin Beden Dili – Çağlayan Babacan

Fizikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir eve sığınırlar. Ev sahibi konuklarına bir şeyler ikram etmek için heyetin yanından ayrılır. Hepsinin dikkati odadaki soba üzerinde toplanır. Soba, yerden bir metre yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair heyet arasında bir tartışma başlar. Her biri karmaşık tespitlerini öne sürer. Biraz sonra ev sahibi salona girer. Ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar. Adam çaresizce ellerini iki yana açarak cevaplar: “Boru yetmedi de…”

Bazen gerçekler böyledir: basit, açık ve ortada. Ama zamanla, gerçekle aramıza teorilerden bir duvar örünce doğru bakış açısını kaybederiz. Ağaçlar yüzünden ormanı görememek gibi… Sınıfa bilgimizi, tecrübemizi ve bedenimizi götürürüz. İlk ikisi kolay fark edilmez, üçüncüsü her zaman ortadadır. Kitap, akıllı tahtadan, projeksiyon cihazından ve görsellerden daha işlevsel olan bedenimizi doğru kullanmanın, olası hatalarımızı fark etmenin ve etrafımızdakilerin bedenlerinden dökülen mesajları anlamanın yollarını gösteriyor. Uzun, pratik yanı eksik, kitaplara hapsolmuş teorilerden çok; canlı, ortada ve anlamlı olana bakmanızı hedefliyor. Daha öz bir ifadeyle, sizi yormadan, “yetmeyen borulara” dikkat çekiyor.
(Tanıtım Bülteninden)

15. Öğretmen Olmak – Doğan Cüceloğlu & İrfan Erdoğan

Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, bu kitapta genç fidanları taptaze umutlara dönüştüren öğretmenlerimizi konuşuyorlar.

Eğitim ve öğretmenlik hakkında bugüne kadar biriktirdikleri kuramsal, tarihsel ve güncel fikirlerini paylaşmak üzere bir araya gelen Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, uzun soluklu bir yol arkadaşlığı kurdular. Yaklaşık bir yıla yayılan bir zaman dilimi içinde, sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde “öğretmen”i konuştular, tartıştılar ve bütün bu kayıtları, elinizdeki kitabın malzemesini teşkil edecek şekilde düzenlediler.

Nihayetinde ortaya çıkan bu eser, eğitim konusunda Türkiye’nin en birikimli düşünürlerinden Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan’ın yalnızca kendi aralarındaki değil, tüm öğretmenlerimizle kurdukları diyalogun bir ürünü olarak görülmelidir. Ve şimdi bu diyalog, kitabın okurlarıyla devam edecek.

Öğretmen Olmak, sadece okulda değil, yaşamın her alanında, herkese esin kaynağı olmak isteyenlere…

16. Öğretmenim Bir Bakar mısın? – Doğan Cüceloğlu

Hangi eğitim sistemi içinde olursa olsun, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği bir an vardır. Bu kitap, öğretmenin öğrenciyle
göz göze geldiği o anın gücünü anlatmaktadır.

O anda öğretmen, öğrencinin gönül kapısından girerek zihnine ulaşır. Ve işte o an eğitim başlar. Öğretmenin gücü binlerce yaşam inşa eder…

Deneyimli bir eğitimci dostumun dediği gibi, “Sadece eğitimin değil, ülkenin lokomotifi öğretmendir. Gücünün sınırı tahminlerin çok ötesindedir.”

Öğretmenim Bir Bakar Mısın? öğretmenin kuşaklar boyu devam eden gücüne tanıklık yapmak için yazıldı.

“Öğrencilik hayatım boyunca onlarca öğretmenin ışığından faydalandım, ancak bahsettiğim öğretmenim bir başkaydı. Hani gökte de milyonlarca yıldız vardır, ama birinin ışığı diğerlerinden fazladır ve size kutup yıldızı olur. İşte bu mektubun konusu olan öğretmenim de benim için öyledir.”

“Şimdi ben de öğrencilerime bunu öğretiyorum. Öğretmenimle de iletişimimi sürdürüyor ve onun desteğini her zaman hissediyorum. Çünkü sevginin bulaşıcı bir yönü vardır ve sevgi sonsuzluğa sahip bir güçtür.”

“Hayatımda o önemli günü hiç unutamam. Öğretmenimin benim için verdiği mücadeleyi görmeseydim belki de okumanın benim için bu kadar önemli ve kutsal olduğunu anlamayacaktım. O benim hayata bakış açımı değiştirdi, bana mücadele için güç verdi, ondan aldığım güçle devam ettim.”

17. İlk Öğretmen – Cengiz Aytmatov

Cengiz Aytmatov’un İlk Öğretmen isimli romanında Kırgızların şifahi eğitimden örgün eğitim sürecine geçişleri anlatılmaktadır. Roman, Öğretmen Düyşen ve öğrencisi Altınay Süleymanova üzerine kurulmuştur. Romanda Öğretmen Düyşen idealist bir öğretmen tipi oluşturmakta ve öğrencisi Altınay ile Kırgız halkının eğitim-öğretim kavramlarına yönelik olumsuz bakış açılarını kırmaktadır.

Roman üzerinden Aytmatov, bir millet için eğitimin ne denli önemli olduğunun vurgusunu yaparken değişime ayak direyen halklarda yeniliklerin kolay benimsenmeyeceğini de betimlemektedir. Bu çalışmada, romanda izleri görülen eğitsel sorunlar ve öğretmen imgesi belirlenmiş ve çağdaş eğitim ilkeleri açısından söz konusu kavramlar incelenmiştir.

18. Türkiye’nin Maarif Davası – Nurettin Topçu

Türkiye’nin Maarif Davası sözde modern eğitim sistemine kaynağını Kur’an’dan alan Anadolu insanının ruh yapısından beslenen Türk mektebi tezli bir eleştiridir.

‘Eleştiri olmayan yerde gelişme olmaz’ lafının tam anlamı ile karşılayan bir kitap diyebiliriz. Bu kitapta yer yer eleştiriler ve tespitle bulacaksınız. Eleştiri ve tespitlerde bazıları ;

Güncel ve işe yarar bilgiler öğretilmelidir, insan maneviyatı dikkate alınmalı aksi takdirde bildiklerini olumlu kullanamaz, okul yapıları göze hoş gelmeli ve kendi özgün mimarimizi yansıtmalıyız, öğretmeni para toplayan ya da bekçi yapan görevlerden uzaklaştırmalıyız, öğretmenlerin ihtiyaçları karşılanmalı ve kendilerini geliştirmeleri kolaylaştırılmalıdır, öğrenci başarısı ile öğretmen başarısı arasında doğrudan bir ilişki olmalı ve ödül sistemi getirilmeli, eğitimin her türlü organında disiplin ve ceza sisteminin olması gerekir, tekrar edilen bilgi bireyi yerinde saymaktan öteye götürmez, öğretmene değer verilmeli ve kamu nezdinde itibari güçlendirilmelidir, özel okullar ve yabancı okullar ticarethane gibi görülmemeli gibi eleştiri ve tespitleri barındıran bir kitap olduğunu söyleyebiliriz. Öğretmenlerin mutlaka okumasını tavsiye ediyoruz.

19. Emile ya da Çocuk Eğitimi Üzerine – Jean Jacques Rousseau

Rousseau kitabını kısaca şu sözlerle ifade etmiştir “Kendimizi çocukların yerine koymayı asla beceremiyoruz. Onların düşüncelerine inemiyoruz, tersine, onlara kendi düşüncelerimizi ödünç veriyoruz.

Kendi düşünce tarzımıza göre, sürekli aynı yöntemi izleyerek, onların kafalarına gerçek yerine saçmalıklar ve yanlışlar dolduruyoruz… Bizde, çocukların yalnız başlarına daha iyi öğrenebilecekleri şeyleri, onlara öğretme hastalığı vardır. Buna karşın kendilerine asıl öğreteceğimiz şeyleri unuturuz. Onlara, yürümeyi öğretmekten daha aptal bir şey olamaz. Sanki sütannenin ihmali yüzünden büyüyünce yürüyemeyen birisini görmüşler gibi. Halbuki , nice çocuk, yürümesi yanlış öğretildiği için yaşamı boyunca sıkıntı çekmektedir!”Jean-Jacques Rousseau

20.Duygusal Zeka – Daniel Goleman

‘IQ’ ile ölçülen zeka, insanların okul ve iş yaşamındaki başarısını belirleyen değişmez bir etken midir? Öyleyse, neden yüksek IQ’lu çocuklar, ortalama IQ’ya sahip arkadaşlarına göre hayatta daha başarısız olabiliyor?

Dr. Daniel Goleman, psikoloji alanında çığır açan bu kitabında, ‘EQ’nun ‘IQ’dan daha önemli olduğunu kanıtlıyor. ‘Duygusal zeka’yı, özbilinç, azim, dürtülerini frenleme, başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren bir zeka olarak tanımlıyor.
Araştırma bulgularına göre, duygusal zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. Ancak, Dr. Goleman’a göre, duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değil. İnsan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirliyor.

Başta eğitimciler ve ana-babalar olmak üzere, herkesin ufkunu açan bu kitabın çok önemli bir toplumsal mesajı da var: Demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı.

21. Küçük Ağaç’ın Eğitimi – Forrest Carter

Klasikleşmeye aday, çağdaş bir anlatıyla hüzünlenmek, coşmak, duyarlığınızı çoğaltmak; yitirilen insani değerlerin önünüze bir bir serildiğini ve damarlanızdaki kanın zaptedilmez biçimde kaynaştığını duyumsamak ister misiniz?Heidi’den Küçük Prens’e Anna Frank’tan Martı’ya Şeker Portakalı’ndan, Kardelen’e çocuk duyarlılığının insanları nasıl sevecenlikle ve sevgiyle doldurarak sarstığına tanıklık ettiniz mi?Öyleyse, hüzünlenmeye, coşmaya, sevgiyle dolmaya ve sarsılmaya bir kez daha hazırlanın. Çünkü, insanın özgürlük arayışının yeni bir simgesi olarak kabul edeceğiniz çağdaş bir insan destanını okuyacaksınız.

Küçük Ağaç’ın Eğitimi kitabında, körleştirilen, duyarsızlaştırılan bir dünyada, insani duyarlığın görkemli direnişini okuyacağınızı düşünüyoruz. Küçük Ağaç’ın Eğitimi ile yaşamı okumanın ve okuyarak yaşamanın keyfini çıkaracaksınız.

22. İdealist Öğretmen – Grigory Petrov

Ünlü matematik profesörü Raçinski, bir gün Moskova Üniversitesi’ndeki kürsüsünden istifa eder ve doğduğu köyde öğretmenlik yapmak istediğini söyler. Tüm arkadaşlarının, meslektaşlarının ve aydın insanların şaşkın bakışları arasında Moskova’yı terk eder ve “birer cevher” olarak gördüğü yeni yetenekleri keşfetmek için cehaletin, ahlaksızlığın ve karanlığın kollarında hayatta kalmaya çalışan köylülerinin çocuklarını eğitmek için yola çıkar.

Atatürk’ün okunmasını emrettiği “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabının yazarı Grigoriy Petrov’un kaleminden çarpıcı bir hayat hikayesi.

‘Açılın Ben Öğretmenim’ ; öğrencilerin ayaklarının geri geri gittiği okullarda iyi dersler işlemenin yolunun strateji, teknik, yöntem, ipuçları bilmekten geçtiğini yıllar içinde deneyimleyerek öğrendim. Öğrenmek kadar öğrendiklerini paylaşmanın da değerli olduğuna inanıyorum. Bu kitap, öğretmenlik, yöneticilik günlerimden ve eğitimcinin eğitimini yaptığım yıllar içinde cebimde biriktirdiklerimden oluşuyor. Kitabı okurken kendinizi içinde bulacağınız başlıkların hiçbiri reçete ya da can simidi değil, bunu şimdiden söyleyebilirim. Okuyacaklarınız sadece bir eğitimcinin deneyim kırıntıları.

Elma Yayınevinden çıkan Müjdat Ataman’ın yeni kitabı Açılın Ben Öğretmenim, tüm eğitimcilere rehber olacak nitelikte. Farklı bir bakış açısı, yepyeni bir yaklaşım…

23. Beni Ödülle Cezalandırma – Dr. Özgür Bolat

Çocuk Eğitiminde Doğru Bildiğimiz Yanlışlar! Acaba ödülle ilgili tüm bildiklerimiz yanlış mı?

– Ödül, neden motivasyonu düşürür? 
– Ödülle değerler neden öğretilemez?
– Ödül, yaratıcılığı neden olumsuz etkiler?
– Ödül, yapay sevginin bir göstergesi midir? 
– Ödülle büyüyen çocukları ne tür tehlikeler bekler?
– Mutlu ve başarılı bir çocuk gerçekte nasıl yetiştirilir?

Bunun gibi merak edilen birçok sorunun yanıtını eğitim bilimci Dr. Özgür Bolat, son 70 yılda yapılan bilimsel araştırma ve gerçek vakalarla net bir şekilde ortaya koyuyor. 

Dr. Özgür Bolat, sadece ödülün görünmeyen gizli zararlarını anlatmıyor; bizlere bir model, pratik çözümler ve uygulamalar öneriyor. 

Kılavuz niteliğindeki bu kitabı okuduğunuzda mutlu, özgüvenli, sorumluluk sahibi ve başarılı bir çocuk yetiştirmek için önemli bir adım atmış olacak, çocuğunuzla ilişkinizde anlamlı değişiklikler yaşayacaksınız.
Dr. Özgür bolat
Eğitim Bilimci
(Tanıtım Bülteninden)

24. Savaşçı – Doğan Cüceloğlu

Her insanın gönlünün bir yerinde, çok derinlerde bir istek vardır: anlamlı ve coşkulu bir şekilde yaşamak. Bu isteği gerçekleştirmek kolay değildir; önce anlamlı ve coşkulu bir yaşamı hak etmek gerekir. Hak edebilmek için kişin kendi içindeki olumsuzluklarla güçlü bir savaş vermesi gerekir.

Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin SAVAŞÇI kitabında böyle bir savaştan söz ediyoruz. Söz ediyorum değil, söz ediyoruz; çünkü kitabı Arif Bey’le beraber oluşturduk. Arif Bey kimdir? Arif Bey, bu kitapta benimle konuşan bir sınıf öğretmeni. O beni bulmadı, aslında ben onu buldum. Uzun zamandır öğretmenlere ulaşmak, onlarla bir diyalog başlatmak gereksinmesi duyuyordum. Arif Bey’i böyle bir arayışın sonucunda buldum. Arif Bey’in yüreğinde sıkıntı var. Çabalıyor. Anlamak istiyor, yapmak istiyor. Destek bulamıyor. Ve yalnız!…

25. Açılın Ben Öğretmenim – Müjdat Ataman

Öğrencilerin ayaklarının geri geri gittiği okullarda iyi dersler işlemenin yolunun strateji, teknik, yöntem, ipuçları bilmekten geçtiğini yıllar içinde deneyimleyerek öğrendim. Öğrenmek kadar öğrendiklerini paylaşmanın da değerli olduğuna inanıyorum. Bu kitap, öğretmenlik, yöneticilik günlerimden ve eğitimcinin eğitimini yaptığım yıllar içinde cebimde biriktirdiklerimden oluşuyor. Kitabı okurken kendinizi içinde bulacağınız başlıkların hiçbiri reçete ya da can simidi değil, bunu şimdiden söyleyebilirim. Okuyacaklarınız sadece bir eğitimcinin deneyim kırıntıları.

Elma Yayınevinden çıkan Müjdat Ataman’ın yeni kitabı Açılın Ben Öğretmenim, tüm eğitimcilere rehber olacak nitelikte. Farklı bir bakış açısı, yepyeni bir yaklaşım.

26. Öğretmen Tipolojileri – Engin Karadağ&Sabiha Dulay

Bir öğretmeni öğretmen yapan nedir? Zamanında derse girip anlatacağı konuyu anlatıp çıkmak, gerisine karışmamak mı? Yoksa birine umut olmak mı? Bir cana dokunmak mı? Yıllarca unutamadığımız, bizde derin izler bırakan öğretmenlerimizi “O” yapan neydi, neydi onları farklı kılan? Öğretmenlik yapmaları mı yoksa öğretmen olmaları mı?

Elinizdeki bu kitabı yazarken belirli okullar ya da öğrenciler için etkili olan sınıf yönetimi uygulamalarının başka bir bölgedeki ya da özellikteki okul ve öğrenciler için çoğu zaman geçerli olmadığı düşüncesinden yola çıktık… Sınıf yönetimi açısından etkili olan öğretmenlerin sınıf yönetimi mekanizmalarını ve bu öğretmenlerin başarılı olmalarının altında yatan faktörleri belirlemek için aylar süren sınıf gözlemleri ve öğretmen-öğrenci görüşmeleri gerçekleştirdik… Bu faktörler doğrultusunda bir ideal olmak üzere toplam on bir öğretmen tipolojisi belirleyerek, kitabı bu tipolojiler ve tipolojileri sergileyen öğretmenler üzerine kurguladık…

27. 112 Öğretmenliğime Notlar – Müjdat Ataman

Öğretmenlik; her günü bir diğerinden farklı, tekrarı olmayan muhteşem bir meslek ve uzun bir öykü. Öğretmenliğe yeni başlayanlar için yaşanmışlıklardan, örnek olaylardan yola çıkarak “akılda bulunsun” diyerek yazıyorum.
 
Belli mi olur belki bir yerlerde, benzer şeyler yaşanır ve ön öğrenmeler işe yarar. Bu yolculuğun paylaştıkça güzelleşeceğine inananlardanız ve bizimki bu uzun öykünün giriş bölümünün dipnotları olsun.
 
Öğretmenliğin “öğretmek ve öğrenmek” olduğunu söyleyen Müjdat Ataman, 112 Öğretmenliğime Notlar adlı kitabında deneyimlerinden gelen önerilerini paylaşıyor bizlerle.

28. Etkili Öğretmen | Okulun İlk Günleri – Müjdat Ataman

Sınıf yönetimi denince akla gelen ilk kitap nihayet Türkçede. Etkili Öğretmen, kuru teorik bilgileri tekrarlayan sıradan sınıf yönetimi kitaplarının çok ötesinde bir eser.
Etkili Öğretmen’i diğer sınıf yönetimi kitaplarından ayıran yan, yazarların biyografilerine bakıldığında karşımıza çıkan sayısız başarıyla sınırlı değil. Sayısal olarak ifade edilemeyen, belgeyle kanıtlanamayan bir şey: Yazarların, öğretmenlik mesleğine duydukları büyük tutku.
Kitap, öğretmenle sınıfın ilişkisini aşk gibi gören bir bakış açısını yansıtıyor. Tıpkı aşk gibi, öğretmenle sınıfın ilişkisi de nasıl başlarsa öyle gidiyor. Bu kitapta, mesleğine âşık her öğretmenin, sınıfa girdiği ilk andan itibaren yapacakları tamamen uygulamalara dayalı olarak anlatılıyor.
Etkili Öğretmen, mesleğine tutkuyla bağlanmış her öğretmenin başucu kitabı olmaya aday bir çalışma.

29. Ağaç Yaşken Düzelir – Fatih Töremen&Mehmet Çete

Eğitim günümüzde toplumun lokomotifi olma niteliğini giderek yitirmektedir. Eğitimin değiştirebilirlik gücünün tükendiği, sıradan eylemler silsilesi olarak algılanıp uygulandığı, bu durumun toplumun ilerlemesi için önemli bir engel olduğu söylenebilir. O zaman eğitim ortamlarında birtakım işlerin yanlış yapıldığı veya ihmal edildiği sonucuna varılabilir.

Biz de, ana-babaların ve eğitimcilerin eğitim anlayışlarını yenilemelerine yardım etmek niyetiyle yola çıkarken, literatüre yeni kavramlar ve yeni anlayışlar getirmek niyetinde değiliz. Sistemin en önemli parçası olan eğitimcilere, ana-babalara eğitimsel etkinliklerde belki tanıdık yaklaşımların ne denli önemli olduğunu hatırlatma da sayılabilecek bu çalışmamızın temeli, “Eğitimin- insanları eğitmenin en kestirme yolunun- eğitilenler gibi davranarak, onların kafasındaki resimleri değiştirmeye samimiyetle çalışmaktır.” mesajı vermektir.

30. Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen – Ahmet Şerif İzgören

Öğretmen, aile, öğrenci, sistem ve ülke kültürü başlıklarında eğitim sistemini irdeleyen İzgören, kitabında sistemin tüm paydaşlarına öneriler sunuyor. Ülke geleceğiyle ilgili en önemli başlığın eğitim olduğunu, sistemin doğru kurgulanması durumunda değişimin başlayacağını savunan İzgören, çalışmasında “Eğitim sistemimiz nasıl daha iyi olabilir?” sorusunun da yanıtını arıyor.

Bir öğretmen olarak diğerleri gibi bir solukta okudum bu kitabınızı da.  Yine müthiş gözlemler, hayata dair eğitime dair yaşanmışlıklar, iyi yapılan ve yapılamayan işleri tespit ederek sunulan öneriler, örnekler… Herkes kendi yaşamından satırlar bulacak bu başucu kitabında… Ve düşünecek yapması gerekenleri, yapılması gerekenleri; diyecek ki “umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açacak”.
-Nihal Sav/Öğretmen